SİNOPSİS

DANDİ İLE FONDİ

Ayda, Şirin ve Dombili hayal kurmayı, oyun oynamayı seven üç yakın arkadaştır. Ayda bir gün “hayal kutusu” adını verdiği bir kutu ile çıkagelir. Bu kutu sayesinde daha güzel hayaller kuracaklarını, daha eğlenceli oyunlar oynayacaklarını söyler. Hepsi buna çok sevinirler.

Ama hayal kutusunun ortaya çıkmasına sevinen sadece onlar değildir. Hayal dünyasından kovulduklarını, hayal etmelerinin yasaklandığını sanan Dandi ile Fondi de kutuyu ele geçirirlerse, yeniden hayal kurabileceklerini düşünmektedirler. Hemen kutuyu ele geçirmenin yollarını aramaya başlarlar.

Dandi ve Fondi, çocuklar kutunun da verdiği ilhamla oyun parkında oyunlar oynarken, kutuyu ele geçirmek için planlar yapar, uygulamaya koyar ve her daim beceriksizliklerinden dolayı başarısız olurlar. Kimi zaman kamuflaj tekniği ile kutuya yaklaşmaya çalışırken yakalanır, kimi zaman sihirbazlık numarası ile çocukları oyalayıp, kutuyu yok ederek çalmaya kalkar, ama her zaman kendi kazdıkları kuyuya düşerler.

Ayda, kutunun gerçekte bir işe yaramadığını, kendi uydurduğu bir şey olduğunu anlatmaya çalışırsa da Dandi ile Fondi, Ayda’ya inanmaz.

Kutu Ayda’nın hayallerinin bir parçasıdır sadece ve hayal kurmak içten gelen birşeydir…

Peki ya Dandi ile Fondi, neden artık hayal kuramamaktadırlar?

Artık “büyük adam” oldukları için mi?
Gün geçtikçe artan sorumluluklardan mı?
Dandi ile Fondi’yi artık hayal kuramayacaklarına inandıran peri kimdir?
Periler de hayal ürünü değil midir?

Tüm bu soruların cevapları için hepinizi oyunumuza bekliyoruz…

Şimdiden iyi seyirler!

OYUNUN KÜNYESİ :

Yazan: Emre Aluç, Güray Baygıner
Yöneten: Bihter Altay
Reji Asistanı: Ayla Yıldırım
Sahne Tasarım: Melis Tapar, Ali Öztürk


Oyuncular:
Yasin Sefa Erkaymaz, Ayla Yıldırım,
Nur Gülsoy, Ülker Baldemir, Doğan Akın


iletişim :mattiyatro@gmail.com

Yer: Ortaköy Afife Jale Sahnesi
Adres: Ortaköy Mh. Dereboyu Caddesi 12, İstanbul
tel: 0212 260 0216

Yönetmen

Yönetmen
Bihter Altay

OYUNCULAR

OYUNCULAR
Sefa Yasin Erkaymaz

Nur Gülsoy

Ülker Baldemir

Doğan Akın
Yayın yok.
Yayın yok.

PROVADAN

PROVADAN


ÖRNEK SUÇLAR

Tiyatro Mat çalışmalarına Mayıs 2009 da başlamıştır.
Topluluğumuz’un temeli öncelikle eğitmenimiz Bihter Altay tarafından geliştirilen tiyatro eğitim projesiyle atılmış daha sonra Tiyatro Mat ismiyle Temmuz 2009 da grubumuz kurulmuştur. Grubumuz yeni olmasına rağmen çalışmalarına hızla devam etmekte ve Grup oyuncuları yeni projeler için de çalışmalarını sürdürmektedir. Hedefimiz geniş kitleler ulaşmak ve sanatın içinde özgünlüğü de katarak farklılıklar yaratmak adına yeni yapıtlar ortaya koymaktır. Büyük bir uyum ve güven duygusuyla oluşmuş grubumuz; kabiliyet, fedakarlık ve emeğini ortaya koyan insanların tiyatro aşkıyla bir araya gelmesiyle çalışmalarına yoğun bir şekilde devam etmektedir.
Sanatın bir show olduğunu düşünen, görselliğin tüm unsurlarını kullanmayı hedefleyen TİYATRO MAT, perdelerini Max Aub 'un yazdığı ve yüzde yüz gerçek hikayelerden oluşan, ÖRNEK SUÇLAR'la açacaktır.
Oyunculuğun sadece laf söylemekten ibaret olmadığına inanan MAT oyuncuları ÖRNEK SUÇLAR için İMAJ TİYATROSU ve J.GROTOWSKİ oyunculuğundan yararlanmaktadır. Amacımız izleyenlerimizin farkındalığını arttırmak ve bir an bile olsa kendileriyle özleştirmektir.Bu oyun daha önce de dediğimiz gibi insan hikayeleri ve durum groteskidir.

Tiyatro Mat, farklı oyunculuk tarzlarını araştırarak ve üzerine çalışmalar yaparak Türkiye'de olmayan oyunculuk tarzlarını denedik . özellikle fiziksel devinim metodu üzerinde durduk.
Stanislawski yaşamının son yıllarında derinlikli fiziksel devinim metodunu geliştirdi. Onun yürüttüğü bu çalışma daha sonra Grotowski tarafından derinleştirilerek sürdürüldü. Onları günümüzde de aktüel kılan olgulardan belki de en önemlisi yaptıkları işlerin verili olanlardan farklı , adanmış olmasıdır.

Stanislawski, Grotowski ve Imaje Tiyatrosunu bir araya getiren Tiyatro Mat 6 aylık oyunculuk çalışmasından sonra 4 aylık prova süreciyle hazırlanmış oyunumuz Türkiye'de olmayan bir tiyatro tarzını sahnelerimize getirmiştir. Bununla
da gurur duyuyoruz. Türk tiyatrosunun gelişmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz...

Ben,
Sadece ben
Artık hayatlarımız böyle,
Sadece kendimiz için yaşıyoruz.
Hiç kimseye tahammülümüz kalmadı.
Bizim enerjimizi,standartlarımızı,koşullarımızı hatta kendimize ayırdığımız zamanı etkileyen kimseye tahammülümüz yok.
Artık YAŞAMLARIMIZ tek kişilik.
Acelemiz varken önümüzde yavaş yürüyen birisi bile bizi çıldırtablir.
Ya bu tahammülsüzlük özgürleşirse !!!
İşte size özgürleşen ve buna mecbur olduklarına inanan
Bir MANTARIN ETKİSİYLE SADECE DOĞRUYU SÖYLEYEBİLEN insanların
ÖRNEK CİNAYETLERİ...
ve HEPSİ GERÇEK.